Bir yıl Hoca, ekin ekmemiş, harman
savurmamış değil, değil ama yarısını yel almış, yarısını sel almış; başka bir
düzen kurup da samanını samanlığa, arpasını arpalığa atamamış.
Hoca,
şu eşeğin yemini biraz azaltsam, ne olur ki, diye düşünmüş.
Böylece hayvanın yemini bir avuç azaltmış;
eşek de “bana mısın” dememiş.
Günün
birinde Hoca:
- Eşek, gene o eşek… Bir avuç daha azaltsam,
teli mi dökülür,
demiş; bir avuç daha azaltmış.
Mübarek
adam, eşeğin yemini indirdikçe indirmiş; azalttıkça azaltmış Bu defa, bir
halsizlik çökmüş hayvana. Hoca gene oralı olmamış…
Bir
sabah, girip bakmış ki, ne görsün, bizim eşek nalları dikmiş.
O
zaman Hoca, elini başına vurmuş:
- Ah eşeğim! Vah, eşeğim, vah, demiş; ne
güzel alışmıştı! Nerede
İse, susuz, yemsiz de yaşayacaktı ya
ecel müsaade etmedi yoksa…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder